Sex and The City bitmiş, Sarah Jessica Parker'ın kırışıklıkları gün yüzüne çıkmış olabilir. Ne var ki Carie'nin hikayesi henüz bitmedi, film şeridini geriye doğru sarıyoruz bu defa -yanlız bayağı bir geriye, '80lerin başlarına, Carie'nin ilk gençlik yıllarına! İtiraf etmeliyim Sex and The City'i ilk sezonunun ilk altı bölümüne kadar falan izleyebildim, sonrasında sıkılıp bıraktığım bir gerçek. Fakat Carie'nin moda endüstrisinde bıraktığı etkiyi inkar etmek imkansız. Diziyi izlemesem de verilen referanslardan Sex and The City'i izlemiş kadar oldum diyebilirim. Manolo Blahnik'lere düzülen gazellerden haberdarım yani :)
Hal böyle olunca Carrie Diaries adlı bir dizinin başlayacak olması -Gossip Girl'ün de final yapmasıyla- oldukça ilgimi çekti. Dizinin başlamasına az bir süre kala yeni Carrie'yi tanımamız gerek diye düşündüm -zaten TeenVogue'un da böyle düşünmüş olması beni bu postu yapmaya ikna etti :)
Anna Sofia Robb, henüz dokuz yaşındayken oynadığı McDonald's reklamından on yıl sonra Carrie Diaries'in başrolüne transfer olan şanslı kız. '80ler New York'unda onu retro kıyafetleriyle takip edeceğiz.(Diziyi merak etmemin önemli nedenlerinden biri bu). “Bir Blake Lively olur mu?” diye düşünüyordum ki TeenVogue'un karelerini gördüm. Derginin şubat sayısının kapağında "TV's next it-girl" olarak lanse ediliyor ve kareler çıkış yapmaya hazırlanan biri için oldukça ümit verici. Önümüzdeki sezona damgasını vuracak Marc Jacobs ve Louis Vuitton tasarımları içinde ve '60lar, Edie Sedgwick ilhamli kareler çok fresh. Bir de Anna'nın iri gözlerine bayıldığımı belirtmeliyim :) Bir Blake Lively olur mu sorusunu yanıtlamak için ise henüz çok erken.
0 Yorumlar